Orada Bir Arakan Var Uzakta

Esra Matur tarafından yazıldı. Aktif .

 

Yer ve mekân isimlerinin tarihçeleri ilgimi çekmiştir hep. Bir dağa, ovaya, köye ya da memlekete verilen isimlerin arka planlarındaki hikâyelere hep ilgi duymuşumdur.

O nedenledir ki Arakan'ı da merak ettim. Kan ağlayan Arakan'ın gerçek hikâyesini öğrenmek için kendi çabalarımla bir iki araştırma yaptım. Bulduklarım kanla, ağlamakla ya da acıyla ilgili değildi elbet. Aslında birçok krallığa ev yapmış, etnik çeşitlilik bazında zengin bir geçmişi olan Arakan'ın talihsizlikten öteye yazılacak başka bir hikâyesi olmadığını gördüm.

***

Arakan'a Budizm, Buddha henüz hayattayken geliyor. Din ülke geneline yayılıyor, derken Bengal yönetimi altına giriyorlar ve Müslüman bir yönetici altında yaşamaya başlıyorlar. Çok geçmeden yeniden bağımsız oluyorlar ve tekrar yeniden özerk yaşam başlıyor. Babürlerden müslümanlığı öğreniyorlar ve son minvalde Burma'nın bir parçası olarak tanıyoruz Arakan'ı. Ama Arakan, Arakan olamıyor artık. Yeni ismiyle, oraya Rakhin denmeye başlanıyor. Yerli halkın büyük çoğunluğunu oluşturan Rakhin'lerle anılıyorlar.

Ama birileri unutuluyor orada... Rohingya'lar... Müslümanlar.

Arakan'da Rakhin'ler kadar onlar da var, Rakhin'ler kadar onlar da yaşıyor ama etnik varlıkları kabul görmüyor.

Ne yazılmış bir tarihleri var, ne de onlar için planlanan bir gelecek.

Kısa süre öncesine kadar sosyal medyada paylaşılan haber ve görüntüler olmasa, Rohingya'ların varlıklarından ben de bihaberdim. Dünyanın bir yerinde, ülkelerinden etnik kimlik çatışması ileri sürülerek kovulan, aksi takdirde ölüme mahkum edilen bu insanları bilmiyordum.

İşin ilginç yanı, tüm bu olan biten eziyet "yeni" değil. Yıllardır süregelen "talihsizlik" silsilesinin devamı ve sosyal medyanın gücüyle Güney Asya'dan dünyanın geri kalanına duyurulabilen kısmı.

Ve işin acı yanı, duyurulmaya çalışılan gerçekler asıl duyması gereken kişilerce dikkate alınmıyor.

Burma Başkanı etnik temizlik yapacaklarını "edepsizce" dile getirebiliyor.

Bunları söylerken hiçbir çekincesi yok.

Nasılsa Dünya sadece dinliyor.

*** 

"Bir koyun veya keçi Fırat nehri kenarında gezerken kurtlara yem olsa kıyamet gününde onu benden sorarlar diye korkarım." diyor Hz Ömer.

 Ülkesindeki kıyımdan kaçıp Bangladeş'e sığınmaya giden ama geri çevrilince nehirde, sandalların içinde yaşam mücadelesi veren aileleri kıyamet gününde bizden sorarlar mı? Ya sorarlarsa cevabımız ne olur?!

Yazar Hakkında

Esra Matur

Esra Matur

1991 yılında, Üsküdar'da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdi. Dört seneyi aşkın süredir Boğaziçi Yöneticiler vakfı (BYV) üyesi olan Matur, 2010 yılı itibariyle İBB Gençlik Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu'nda Avrupa ve Ortadoğu temelli sosyo-kültürel çalışmalarına devam ediyor. 

 

 

 

Kafa Kâğıdı:       

Online dergiler Online dergiler