2012 Türkiye Ekonomisi - Ahmet Eren | Makaleler - Şubat & Mart 2012
2012 TÜRKİYE EKONOMİSİ [GİRİŞ]
Türkiye ekonomisi, tarihinde sürekli büyüme ve istikrar ikileminde geldi gitti. Büyümeye önem verildiği zaman enflasyon ile birlikte dış ticaret ve bütçe açıkları meydana geliyor. İstikrara önem verildiğinde ise; enflasyon denetim altına alıyor ama bu seferde büyüme hızı düşüyor ve buna bağlı olarak ta işsizlik sorunu ortaya çıkıyordu. Bu her iki önemli faktörü bir arada sürdürebileceğimiz bir sistemi yakalayabilmek genç nüfusun fazla olduğu bir ülkede çok zor. Bu yüzden hükümetler iki sistemden birini seçmek zorunda kalıyorlardı. Adnan Menderes ve Turgut Özal, büyümeye önem vermiş ama ekonomide açıklar görülmeye başlanmış. Bülent Ecevit, istikrara önem vermiş ama büyüme hızı olumsuz etkilenmiştir.
2011 yılında istikrar daha etkili oldu ve 2012 yılı büyüme hedefi, %4.5 ‘ten %4.0’a revize edildi. 2011 yılı büyümesi ilk 3 çeyrek ortalama büyümesi %9.6 olarak gerçekleşti. Bu büyüme sonrasında yabancı kuruluşlar ve yorumcular “Türkiye ekonomisi fazla ısınıyor” dediler. IMF’in Nisan ayı Ekonomik Görünüm raporunda, Türkiye’nin 2011 büyümesi %4.6 2012 yılı büyümesi için iste tahmini %4.5’ti. OECD’nin ve diğer uluslar arası kuruluşların 2012 yılı tahminleri ise %5 civarlarındaydı.
Temmuz ayında tüm bu tahminler kökten değişti. IMF’in 2011 tahmini %8.7 ye yükseldi. 2012 yılı için ise %2.5’lik bir tahmin yaptı. Eylül ayında ise; 2011 yılı büyüme tahmini %6.6’ya, 2012 yılı büyüme tahminiyse %2.2’ydi. Büyüme konusunda fikir beyan edenler öncelikle IMF tahminlerine baktığı için, 2012 tahminleri %5’ten %3’e, %3’ten de %2’ye kadar geriledi.
İşte bu olumsuz hava yurtiçinden tahmin yapan kuruluşların düşüncelerini de etkiledi ve onlarda büyüme tahminlerini aşağı yönde revize etti.
Türkiye ekonomisinin 2012 yılı büyüme tahminini aşağıya çekenlerin gerekçesi;
- Türkiye ekonomisinin dış ekonomik ilişkilerinin yarısına yakın bölümünü AB üyesi ülkelerle yapılıyor. AB’de durgunluk 2012’de de devam edeceğine göre Türkiye bundan etkilenecek.
- Türkiye, Avrupa’da finans piyasalarının yeniden düzenlenmesi nedeniyle, dış kaynak bulmakta ve mevcut kısa vadeli döviz borçlarını döndürmekte zorlanacak.
- 2011’in üretim ve endeks değerleri yüksek olduğu için, bu düzeylerin 2012’de aşılması epey zor olacaktı.
Bu gerekçelerde bir gerçek pay var ama bunlar, bir yıl içerisinde ki büyüme tahminlerinde 6 puan düşüşü açıklamakta oldukça yetersiz kalır.
Tüm bu olumsuz senaryolara karşı, Türkiye ekonomisinin Avrupa’da ki krizden fazla etkilenmeyeceğini düşünüyor ve 2012 yılı büyüme tahminin %4.5-%5.5 arasında olacağını söylüyorum.
Ahmet Eren
Paylaş
Ahmet Eren’in Eski Yazıları
