Nasıl Bilirdiniz?

Merve Ceylan tarafından yazıldı. Aktif .

Kime ne diyeceğimizi bilmediğimizden, ayıya hep dayı diyen nesildeniz biz. Köprüden geçene kadar değil ama, atlayana kadar. 

Ölüp, dirilmeyi bekleyecek kadar inançlı yüreklerimiz. Dirilip tekrar ölmeyi bekleyecek kadar umutlu. 

Gözyaşlarımızdan haberi olmaz gözlerimizin çoğu zaman. İçimize akıttığımız milyonlarca yaştan biri galip gelir ve doldurur göz bebeklerimizi. 

Allah analı babalı değil, kanlı bıçaklı büyütüyor genelde, ama olsun haktır deyip geçiyoruz biz. 

Haktır elbet, hatta müstehaktır bize. Elmayı seviyoruz belki ama bir cebimizden armudu da eksik etmiyoruz.

Biri yer tokatı, diğeri bakar mutlaka ve hiçbir zaman kıyamet kopmaz evlerimizde. 

Patlak ampullerimiz vardır ayrıca, nereye patlayacağını şaşırmış, oraya buraya saçılmış duygu yetimleridir onlar. 

Galibiyetleri olmaz, miğferleri yoktur, korunamazlar. Hiçbir feri söndürmezler ama yakmazlar da. Uzaktaki köyün en pahalı yolculuğudur onlar. 

Muavin hep şofördür. Yenilen hep başkasıdır, 'iskender'dir mesela. Ama öyle isimli değil, yoğurtlu, salçalı. 

Kadın gibi, onun da salça olanı makbul artık bu devrin herhangi bir zamanında.

Yaralarımız pek bizim, pak, tertemiz, ipince ama büsbüyük. 

Saç telimizden tırnak ucumuza kadar abdestsiziz ki kanayan bedende abdest tutmaz dinimizce.

Gerçi ondan da pek anlamayız, bütün bildiğimiz; Allah birdir, küfür günahtır, güzele bakmak sevaptır, İslam’ın şartı beştir ve ilkokulda oynanan en güzel oyun birdir birdir.

Kimseye lafımız yoktur ayrıca, ama affımız boyumuzu aşmıştır her zaman. 

2 metrelik aflar tanıyorum mesela, bir tahtanın içinde, hiç baş koyulmamış omuzlar üstünde, toprak yolunda..

Bizim okuduğumuz kitaplarda ölenle ölmüyor hiçbir mecnun ama birisinin uğruna ölen salak da çoktur. 

Dedim ya haktır, müstehaktır aşık adama Azrail'in elini tutmak, bir el gitmişse ellerinden, başka tutulacak bir şeyi kalmamıştır onun.

Gözden ırak olan, yüreğimizin en gizli yerlerinden petrol çıkartır bizim. Yok pahasına satar, kime sattığını sormayın, ona henüz rastlamadık.

Yoldan geçenlerimiz de, yolumuzu kesenler de, tükürenler de vardır elbet, haddinden fazladır hepsi, hadsizliklerinin dibine gömmüşlerdir saygılarını, sevgisiz mahlukların tümüdür onlar. 

Kervansız, dermansız, anlamsız bütün cümlelerin gizli kalmış bütün öznelerini üstümüze alınmakta üstümüze yoktur. 

Bir palto sıcaklığına muhtaç olduğumuzdandır bedava bulduğumuz her şeyi üstümüze alınmak. Ki siz bilmezsiniz, bir insanı en çok ısıtan, şairin kalbindeki alevin saçtığı cümlelerdir.

O kalbin alevinin korlarıyız biz. Delikanlı çağımızın iyimserliği, masumluğu ve içimizde patlayan bütün duyguların yalpalayan ayaklarıyız. 

Yalnızlıklar çağının en kalabalık kentidir bizim kalplerimiz. İçine giren çıkan belli değildir belki ama, liderimiz tektir. Ki hepimizin yönetim şekli, hasrettir.

Biz... Boşverin, siz kimin kaçıncı yüzünden fırlayan çelimsiz hislersiniz?

Ve son soru: Nasıl bilirdiniz?

Yazar Hakkında

Merve Ceylan

Online dergiler Online dergiler