Peki | Gizem Çavuşoğlu
PEKİ
Siz beni tanımazsınız. Esasında ben de beni çok tanımam.
Sabahları erken kalkmayı severim, kitapları, anahtarlıkları, yemek yapmayı, şiir yazmayı.. Velhasıl her insan gibi severim işte bir şeyleri..
Lakin kendimi pek sevmem, elim kolum bağlı..
Günlerden güneş
hava kelebekle kardeş
Ben bugünlerde zıplar giderim, neşeyle koşar giderim.
Somurtkan biri değilim.
Lakin bazen isyan da ederim; şükrümü de ilave ederim.
İşte tam da o gün, bir konteynır fink atıyor.
Sanki içi koca bir dünya, içinde dünya dönüyor..
Küçük bir el zıplayıverdi, önce kedi sandım, içim hoplayıverdi,
börçük bir şişe fırlayıverdi.. yer yerinden oynayıverdi..
"Selam dünyalı" dedi o an bana
Rab bak dünya ne kadarda pak !
O an içim dağlandı "Hay içine tüküreyim ulan" dedim, kendi kendime
Önce yoluma devam ettim sonra durdu içim, döndüm, dünyaya..
Yaklaştım konteynıra, bir salak gibi korkak teni karaya,
gözleri güneşe çalan bir yavru
"ne yapıyorsun burada, mikrop kapacaksın" dedim
kendi içimdeki mikroba bir selam çaktım o an.
sesini çıkarmadı, apar topar çıkıverdi oradan çıkardıklarını;
yarım varilden yapma, demirden tutacakları olan sepetine koydu
baktım çıkardıklarına aval aval
menüde; çeyrek vidon küfe sardı saracak
pirinç ve birkaç tane plastik şişe vardı.
ben ona seslendim, o arkasına bile bakmadan sepetine sarılıp yoluna koyuldu
o an durdum kaldım o, sapağı döndü,
bende de biraz dünya döndü koştum ardından
"ne yapacaksın bunları? neden çöpleri karıştırıyorsun? annen baban nerede?"
gibi saçma soruları ardı sıra yığdım minik bedene
"eve götüreceğim" dedi, beni utandıran güzel lisanı ile
Öyle güzel bir ses tonu, öyle zekice bir tavrı vardı ki;
beni hem kendimden utandırdı hem de mutlu etti.
Derken yine koyuldu yoluna,
ben yine düştüm peşine bu kadar zavallıyım bari dünyalık vereyim dedim
"Al annene ver bunu olur mu?" dedim.
"olur" dedi. tekrar yürüdü.
sonra döndü;
elindekileri bıraktı koştu yanıma
"bunu anneme vermesem olur mu?" dedi.
"olur" dedim. o koştu yoluna ben koştum yoluma..
Gel gelelim afili cümleler kurmayacağım şimdi
Hayat bana öyle afili bir tokat attı ki daha afilisine hiçbir literatürde rastlamadım.
Ben bunları yaşarken de, yazarken de utandım
Şimdi dönüp bakıyorum da dünyama, ben de insan -dım, o da ve onlar çoklar, biz de.. onların dünyasında biz varız da, bizim dünyamızda neden onlar yok?
neyse ben cevabı biliyorum..
sana da "peki" dünya..
K A F A K A Ğ I D I :
GİZEM ÇAVUSOGLU
Yaşanmışlık yaşından huzur çık tebessüm ekle, biraz acılı baharat, biraz huzurun ensesinde tatlı hayat derken; dünya gâfili, okumada afili bir kulum Rabb'imin sayesinde... Diğer bilgilere gelince şu ölümlü dünyada; 23 Ocak 92 doğumlu, SDÜ Elektrik Elektronik Mühendisliğinde okuyan, İstanbul'da doğan, Rize'de yaşayan vs. bir kulum özünde...
Paylaş
Gizem Çavuşoğlu'nun Eski Yazıları