Şehirlerin Renkleri

Esra Matur tarafından yazıldı. Aktif .

 

Işın gruplarının etrafımızdaki cisimlere çarptıktan sonra gözümüzde bıraktığı etkiye renk denir. Renkler psikolojik etkileri baz alınarak incelendiğinde karşımıza sıcak ve soğuk renkler olmak üzere iki farklı grup çıkar. Sıcak renkler kişiyi uyarır, neşelendirir, enerji ve dinamizm verirken; soğuk renkler daha çok yatıştırıcı ve dinlendiricidir. Özünde ciddiyet taşır. 

Renklerin dünyasına yaptığımız bu kısa gezintiden sonra, onların günlük hayatımızdaki algı mekanizmalarını nasıl etkilediğine geçelim.

Renklerle düşünebilmekten bahsediyorum.

Bir elbisenin,ojenin ya da çiçeğin rengi N.Ş.A’da herkes için birdir, değişmez. Elbise pembeyse, pembedir. Kırmızı bir ojeyi gören herkes, ojenin renginin kırmızı olduğunda hemfikirdir.

Ancak renkler; soyut düşünce ve kavramlarla kullanıldığında subjektif nitelik kazanmaya başlar : Beyaz bir mutluluk, koyu bir yalnızlık gibi.

İfadeler soyutlaştıkça tasvirlerde kullandığımız renkler değişkenlik göstermeye başlar.

Şehirlerin insan ruhunda bıraktığı izler gibi…

Fas’ın neşesi, turizmin kalbi Marakeş, kırmızı bir şehirdir. Şehrin mimarisinde kullanılan magribî tuğlaların yanı sıra; şehir hayatındaki canlılık da buraya “kırmızı şehir” ismini yakıştırır. Havası oldukça sıcaktır; her an her yerden bir at arabası ya da motosiklet çıkabilir. Gece gündüz dinmeyen canlı ve dinamik yapısıyla Marakeş kırmızıdır.

Kahire…7000 küsur yıllık medeniyet tarihine sahip, yaşlı ama bir o kadar da ruhu genç şehir. Rengi sarı. Tepeden hiç inmeyen güneşiyle, caddelerde yürürken aniden esen rüzgarla yüzünüze çarpan kum taneleriyle Kahire tabiî ki sarıdır. Canlıdır. Sıcaktır. Kahire insanı yüreğinde taşıdığı sayısız dert yüküne rağmen güleçtir, selimdir. Onlar için hala bir hayat vardır ve hayat dolu Kahire, sarıdır

Cenevre… İdealizmin beşiği. Barışın, düzenin yüzyıllar boyu hâkim olduğu Avrupa şehri. Rengi mi? Tabii ki soğuk, yatıştırıcı olan gri. Şehrin hemen her yerine hâkim sessizlik içerisinde adeta bir dinlenme seansında gibidir Cenevre. Caddeler, evler… Hepsi bu şehre gri rengi yakıştırabilecek denli düzenli, durudur. İnsanlar yüzlerinde şehrin atmosferine adapte olmuşçasına gri renkte bir ifade taşır. Duyguları, mimikleri yoktur. Sükûneti, düzeni ve insanlarıyla Cenevre gridir.

Ya İstanbul?

İnanın, ona tek bir renk atfetmenin haksızlık olacağı düşüncesindeyim. Bu şehir, adeta gökkuşağının yeryüzündeki temsilidir. İstanbul; içinde barındırdığı her tip insan ve hayatla, renklerin dünyasından ancak beyazla örtüşebilir. Beyazın içinde tüm renkleri barındırması ve saflık / güzellik sembolü olmasıyla, İstanbul elbette beyazdır.

Yazar Hakkında

Esra Matur

Esra Matur

1991 yılında, Üsküdar'da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdi. Dört seneyi aşkın süredir Boğaziçi Yöneticiler vakfı (BYV) üyesi olan Matur, 2010 yılı itibariyle İBB Gençlik Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu'nda Avrupa ve Ortadoğu temelli sosyo-kültürel çalışmalarına devam ediyor. 

 

 

 

Kafa Kâğıdı:       

Online dergiler Online dergiler