Kadın Özel Dosyası | Bahar Yılmaz

Kadın Özel Dosyası tarafından yazıldı. Aktif .

 

Kimi kadınları topuk seslerinden tanırsınız. Kimilerinin gülüşünü ise hafızalarınızdan silemezsiniz. Bazıları güçlerini kırılganlıklarının ardına gizler. Kimilerinin hassasiyetleri ise sırtlarına binmiş yüklerin altında ezilir. Kimi kadınlara aylarca “Nasılsın?” diye sorulmaz. Kimilerinin ise sorsan dahi cevap vermeye gücü yoktur. Kimi kadınlar annedir. Merhametli, şefkatli… Kimi kadınlar âşıktır. Tutkulu, içten ve samimi… Kimileri öfkelidir, yorgun ya da kırılmış. Öyle kadınlar vardır ki mesela yıllar yaş katar da yaşlandıramaz ruhlarını. Kimileri ise yaşlanmak için yıllara hiç ihtiyaç duymaz.

Kadın diyoruz ya. Peki, nedir kadın?

Schopenhauer’in söylediği gibi, kadının çabuk olgunlaşması soyluluk ve mükemmeliyetindeki eksiklikten midir? Yahut kadın, Cemal Süreya’nın şiirlerindeki ideal varlık mıdır? Marie Curie mesela… Hem âşık hem de başarılı bir bilim “kadını” olmasıyla genele mi dâhil edilmelidir; yoksa bir istisna mıdır? Hz. Hatice’nin kurduğu dengeyi “Yuvayı dişi kuş yapar” kalıbının içinde mi harcamalı; yoksa bütünlüğün, tamamlayıcılığın idealize oluşunu mu görebilmeli? “Kadınlar sevilmek için yaratılmıştır, anlamak için değil” diyen Oscar Wilde ile “Bir kadına doğru ayakkabıları verirseniz dünyayı bile fethedebilir” diyen Marilyn Monroe’yu ayakta mı alkışlamalı yoksa bu cümlelerin de istisnaları göz ardı edilen genellemelerden olduğunu mu fark etmeli?

O halde asıl soru: Kadın ne değildir?

Kadın:

Melek değildir. İdealize edilmiş davranışları ve düşünceleri yoktur. Kadın, hata yapmayı seçebilme şansına sahiptir. Meleğin kötüye meyli olmaz; kadın ise benlik sahibi olduğundan, hem iyiye hem de kötüye meyilli bir varlıktır.

Masum değildir. Çünkü masumiyetin kıstası kadın değildir. Masumiyet de iyilik, kötülük, doğruluk, yanlışlık gibi bir kavramdır. Kavramları, kadınların aidiyet alanında değerlendirmek bencilliktir.

Cazibe merkezi değildir.

Gelin değildir. Çünkü erkeğe ve onun ailesine ait değildir.

Araç değildir.

Amaç değildir.

Kukla değildir. İpleri olan ve istenilen her şekilde oynatılabilecek, “ağzı var dili yok”, yüzünde donuk ifadesi ve sahte tebessümüyle “başkasının” yönlendirebileceği bir varlık değildir.

Maşuk taraf olmaya mahkûm değildir. Âşık olan, “peşinden koşan” taraf olmayı da seçebilmelidir.

Mazlum değildir.

Kırılgan olmak zorunda değildir.

Güçlü olmak zorunda da değildir.

Kısacası kadın; topuk sesiyle, gülüşüyle betimlediğimiz; masumdur, amaçtır, maşuktur genellemelerine yahut aksine hapsettiğimiz varlık değildir. Çünkü kadın varoluşsal olarak bir bütünün parçasıdır. Bu yüzden genellemelerdeki “kadın” yerine koyabileceğiniz başka herhangi bir varlık da bizi aynı sonuca ulaştıracaktır. Genellemeleri mutlak doğru olarak kabul etmek istisnalara göz yummayı beraberinde getirir ve özden uzaklaştırır:

Kadın, kadındır.

Bahar Yılmaz

 

 

Online dergiler Online dergiler