Hüznün Telifi

Ozan İpek tarafından yazıldı. Aktif .

 Melâli anlamayan nesle aşina değiliz.

 Ahmet Haşim 

 Ey hüznüm! Senden yüz çevirip tekrar sana iltica ediyorum!

Beni bağışla…

Dokunmayın bana! Yaklaşmayın…

Hayat güzel, dünya güzel, demeyin. Güzel günlerin peşinden sürüklemeyin beni. Bülbülleri, gülleri anlatmayın bana. Çiçeklerin taze kokusunu taşıyan rüzgârları anımsatmayın. Bebeklerden söz açmayın mesela, şefkati hatırlatmayın. 

Silmeyin gözyaşımı! Geri çekilin. Ötelerde durun.

Gelmeyin üzerime... 

Neşeli türküler derlemeyin, edalı şiirler okumayın. Sevgi öyküleri anlatmayın.

Çorak topraklar devşirin benim için. Karanfiller ekmeyin topraklara… Yayla kokusu serpmeyin avucuma. Çam sakızından dağ çileğine dek, taşımayın tabiatı üzerime…

Teselli etmeyin. Boş laf söylemeyin. “Her gecenin bir sabahı varmış”  bana ne! Deyimleriniz de atasözleriniz de size kalsın. Lâl olmuş dillerle çıkın karşıma…

Ilık mevsimler örtmeyin üzerime. İlkyaz gelmiş diyorsunuz. Hazanlardan haber verin bana. İçine kapanan kara bulutlardan, lodoslardan… Hangi mevsimin yağmuru olduğunu bilmediğim yitik yârdan…

Ana duası demeyin dayanamam, sözünü bile açmayın. Hatırlatmayın sevdiklerimi. Zaten sevmek değil midir yaramız. Sevda yükü değil midir azığımız. Payımıza bu düştüyse, Amenna!  Çekeriz elbet.

Ben, hüznün ve acının harmanlandığı çocuğum. Alnımıza nakış nakış işlendiyse dünyanın doğusunda doğmak, benim yazgıma “hüzün” düşer elbet, isyan değil! Çok görmeyin.

Yazgıma boyun eğip, hüznümü yaşamak istiyorum sadece. Sessiz, yalnız ve bencilce... Küsmeyin.

Üstelik hüznüme hüzün katmak için; sırf hüznüme hüzün katmak için, telifini de ödedim. Peşin peşin verdim gençliğimi. Gözümü kırpmadan başımı eğdim. El pençe divan durdum huzurunda. Şaşırmayın. Gönlümü istedi, gönlümü verdim. Canımı isteseydi, canımı da verirdim.

Her hakkı mahfuzdur sırların…

İçinde sözcükler,

Eksik ya da yarım.

Tren garı, yağmur ve türkü…

Bir de senin;

Hevesin geçince sıkıldığın

Sandıklara sakladığın

“Ben” oyuncağın.

Neden size söylüyorum ki?

Her hakkı mahfuzdur sırların… 

Yazar Hakkında

Ozan İpek

Ozan İpek

Nerede doğduğu ve nerede doyduğunu hiçbir zaman sallamadan, baba memleketi olan Trabzon’u benimsedi. İlk öğrenimini, yaşadığı şehir olan İnegöl’de, orta öğrenimini Bozüyük Muallim Mektebi’nde tamamladı. Lise yıllarında aktif olarak tarih ve siyasetle ilgilendi. Okul bünyesinde Tarih Kulübünü kurdu ve yönetti. Trakya Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümünü kazandı. Ardından Kocaeli Üniversitesi’ne geçiş yaparak yüksek öğrenimini iki farklı kıtada tamamlamış oldu. Edirne Çocuk Dergisi’nin çıkarılmasında aktif olarak görev aldı. Bir dönem çocuk edebiyatıyla ilgilendi. Ayrıca “türküler” olmadan kendini açıklayamıyor. Duygularını baba yadigarı bağlamasıyla akort ediyor. Dedelerini örnek alarak göçebe bir yaşamı benimsedi. Okuduğu tüm kademelerde yatay geçiş yaptı. Üniversite hayatının sona ermesiyle birlikte yeni bir sevdaya tutularak akademik dünyaya girme kararı aldı. Şu sıralar ise Gazi Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olarak meslek hayatına başlamıştır.

Kafa Kâğıdı:       

Online dergiler Online dergiler