Picasso ve Soykırım

Ömer Çiftçi tarafından yazıldı. Aktif .

Picasso’nun en ünlü resimlerinden biri olan Guernica, ikinci dünya savaşı sırasında bombalanan bir kasabayı anlatıyor. İsmi de bu kasabadan geliyor. Resim öyle acıyla dolu ki, sadece iki rengin tonları var: Siyah ve gri. Ağlayan kadınlar,  korkudan haykıran adamlar… Yani acının ta kendisi var resimde.

Yıllar sonra bir resim sergisi esnasında, bir General, Picasso’ya Guernica’yı kimin yaptığını sorduğunda, Picasso generalin gözlerinin içine bakarak ”Bu resmi siz yaptınız” demiş. Evet, generaller yapmıştı ama sadece onlar değil. O dönemde yaşayan, o tarz kin ve nefreti içinde barındıran, sürekli kendilerine düşman yaratan herkes Picasso’nun o resmi yapmasına sebep olmuştu.

Picasso’nun en ünlü resimlerinden biri olan Guernica, ikinci dünya savaşı sırasında bombalanan bir kasabayı anlatıyor. İsmi de bu kasabadan geliyor. Resim öyle acıyla dolu ki, sadece iki rengin tonları var: Siyah ve gri. Ağlayan kadınlar,  korkudan haykıran adamlar… Yani acının ta kendisi var resimde. 

Yıllar sonra bir resim sergisi esnasında, bir General, Picasso’ya Guernica’yı kimin yaptığını sorduğunda, Picasso generalin gözlerinin içine bakarak ”Bu resmi siz yaptınız” demiş. Evet, generaller yapmıştı ama sadece onlar değil. O dönemde yaşayan, o tarz kin ve nefreti içinde barındıran, sürekli kendilerine düşman yaratan herkes Picasso’nun o resmi yapmasına sebep olmuştu.

20. Yüzyılın kin ve nefreti içinde Ermenilerin evlerinden koparılıp, sürgüne gitmesi ve öldürülmesi de vardı. Türklerin azınlık çeteleri tarafından basılan köyleri de. Ve Dünya çapında Guernica gibi bombalanan kasabalar, şehirler de vardı. Daha sayamadığım olaylarla birlikte tüm bu kin ve nefret dolu olayların rengi hep aynıydı: Siyah ve Gri

Şimdi, biz, belki de insanlık tarihinin en kötü yüzyılını geride bıraktık. Artık çoğumuzun uğrunda ölmesini gerektirecek yapay inançlarımız yok.

Artık işgal edilecek, keşfedilecek bir toprak parçası kalmadı. Bir tıkla bütün dünya sizin zaten. Tüm dünya insanları bir tıkla eşit; sanal enternasyonalizm var yaşamlarımızda.

Yeni bir yüzyılda, yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Kimse engelleyemez bu güçlü değişimi; kimse karşısında duramaz.

Ama Türkler ve Ermeniler bu değişime direniyor. Ermeniler sırf intikam almak için Türklerin burnu biraz yere sürtsün diye soykırım tasarısını dünya parlamentolarında onaylatmaya çalışıyorken, Türkler de Enver ve Talat Paşa gibi katillerinin gururunu korumaya çalışıyor.

Biz Türkler ve Ermeniler olarak fırçalarımızı yaşam dolu renklere bandırarak, ilişkilerimizi iyileştirmek için çalışıyorken, o canlı renkleri Picasso’nun Guernica’sı gibi nefreti ve kini temsil eden, siyah ve gri renkleri olan tarihi portremize sürüyoruz.

Fakat üzerine hayatın en canlı renklerini vursak dahi, siyah ve gri diğer renkleri emiyor ve içine hapsediyor.

Türkler ve Ermeniler olarak ikili ilişkilerimizi düzeltip, huzur ve refah seviyelerimizi yükseltmek istiyorsak, fırçalarımızdaki canlı renkleri yeni bir tuvale dökmemiz gerekiyor.

Ancak o zaman canlı renkler kendini gösterebilir. Ama biz inatla siyah ve gri renkleri olan geçmiş tarihimizin tablosunu önümüze koyuyor vefırçalarımızdaki canlı renkleri siyah ve griye kurban ediyoruz.

Yazar Hakkında

Ömer Çiftçi

Online dergiler Online dergiler