Hannibal'e Övgüler

Esra Matur tarafından yazıldı. Aktif .

 

Nezakete bu denli önem verdiğimi bilmiyordum.

 

"Ne denli?" mi diyorsunuz?

 

Hannibal Lecter'a hayran olabilecek denli.

 

Ve şimdi de "Hannibal? O da nerden çıktı?" mı diyorsunuz?

 

Hemen anlatmalıyım o zaman...

 

Günlerden bir gün kendime, "Kuzuların Sessizliği" isimli filmi neden bu zamana dek izlemediğimi sordum. Bu benim için bir eksiklikti, çünkü klasikler arasında sayılabilecek filmleri izlemiş olmam gerektiğine inanırım. Buna prensip diyebiliriz. Ve evet, işte tam olarak bu prensiple bahsettiğim filmi izlemeye başladım. Filmi (her ne kadar sinema eleştirmeni olmasam da) günümüz standartlarıyla kıyasladım ve çok da büyütülecek bir yanı olmadığını düşündüm. Ancak tek bir şey farklıydı. O da Psikiyatr Dr. ve aynı zamanda filmin seri katili olan Hannibal Lecter'dı. Oldukça zeki, kibar ve sıradışı bir insandı.

 

Filmin en etkileyici replikleri, Doktor Hannibal ve dedektif Clarice arasında geçen konuşmalardı. Biri seri katil, biri FBI ajanı olan bu iki zıt karakterin hiçbir zaman dillendirmedikleri ama içten içe birbirlerine karşı her daim hissettikleri "hayranlık", filmde izlenmeye değer bulduğum şeydi!

 

Belki de sırf bu yüzden, Hannibal ve Clarice'in hikâyesini merak edip durdum. Kafamda onlar için mümkün olabilecek "sonlar" yazmaya çalıştım. Bu iki insanın birlikteliğini diliyordum ama gerçek hayat bunu asla mümkün kılamazdı. Ben tüm bu olası senaryolarla meşgulken, 2001 yapımı Hannibal filmini izlemenin kafamdaki soru işaretlerine en güzel cevap olacağını düşündüm. Sonuçta, bu hikâye orada devam ediyordu.

 

Ve evet... Doktor Hannibal her zamanki nezaketiyle yine oradaydı ve film boyunca Clarice ile olan her görüşmesinde karşınızda bir seri katil değil; aksine, centilmenliğin kitabını yazabilir bir beyefendi görüyordunuz.

 

Yalnızca nezaketin beni büyüleyemeyeceğine eminim.

 

Kapıldığım bu büyü, Hannibal'ın zekâsını da içeriyordu.

 

Size bir sır verebilir miyim?

 

Buna kulak verin: Zekâ ve nezaket!

 

Ben bu ikisini bir arada görüp de, hayran kalmayacak insan tanımıyorum!

 

***

 

Hannibal, film boyunca karşılaştığı her türlü insanı sivil ya da polis ayırt etmeksizin öldürürken, Clarice'e tek bir zarar vermedi. Ver-e-medi!

 

Peşindeki polisleri atlatabilmesi için bağlı olduğu kelepçelerden kurtulmalıydı. Ancak, kelepçenin bir ucu kendi eline bağlıyken, diğer ucu Clarice'in elindeydi. O an bundan kurtulmak için tek yol kelepçelere bağlı olan ellerden birini kesmekti. Ve o "seri katil", Clarice'e zarar vermektense, kendi elini kesmeyi yeğledi.

 

Biliyor musunuz? Buna isim bulamadım.

 

Aşk olabilir.

 

Ya da psikopat birinin bir kadına olan tarif edilemez "hayranlığı"!

 

Ne derseniz deyin, ben bu "şeye" saygı duyuyorum...

 

Hatta açık ve net söylüyorum, ben Hannibal Lecter'ın hayranıyım!

 

O bir seri katil. Kurbanlarının kulaklarını ve vücutlarının belirli bölgelerini yiyen bir seri katil hem de.

 

Ama erdem sahibi.

 

O adamın değer yargıları var.

 

Bir kere kibar.

 

İnsana değer vermeyi biliyor.

 

Ve bir bayanla nasıl konuşulması gerektiğini de...

 

***

 

Clarice, Hannibal'ın kaçtığını anladığında üzülmüştü. Hatta gözünden yaş gelmişti.

 

Hiçbir FBI ajanının, bir katili kaçırdığı için ağladığına şahit olmadık.

 

Çünkü Clarice, o an bir ajan değil; hayranı olduğu kişinin gidişine üzülen kadındı!

 

Film sonunda Hannibal bir uçakta.. Yine bilinmeyen bir yerlere doğru, izini kaybettirme yolunda!

 

Kuzuların Sessizliği biterken, Hannibal Clarice'e bir veda telefonu açmıştı. Clarice ona, "beni öldürmek için peşime düşecek misiniz doktor?" diye sorduğunda o alışageldiğimiz nezaketiyle cevap vermişti : "bunu neden yapayım? Ah Clarice, öyle sanıyorum ki; sen içindeyken dünya bir başka güzel!"

 

***

 

Tüm bunlardan sonra, söylenebilecek çok fazla şey yok sanırım...

 

Ben,  "zekâ ve nezaket"in büyük bir hayranıyım! Ve tabii Doktor Hannibal'ın da...

Yazar Hakkında

Esra Matur

Esra Matur

1991 yılında, Üsküdar'da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdi. Dört seneyi aşkın süredir Boğaziçi Yöneticiler vakfı (BYV) üyesi olan Matur, 2010 yılı itibariyle İBB Gençlik Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu'nda Avrupa ve Ortadoğu temelli sosyo-kültürel çalışmalarına devam ediyor. 

 

 

 

Kafa Kâğıdı:       

Online dergiler Online dergiler