Eleştiri: Prince of Persia | Kültür&Sanat

Kültür-Sanat Editörü tarafından yazıldı. Aktif .

Oyun Gibi Bir Film: PERS PRENSİ

Bilgisayar oyunlarıyla yetişen kuşakların pek de yabancısı olmadığı bir oyundur Pers Prensi. Hatta bir anlamda Tomb Raider'ın erkek versiyonu bile denilebilinir oyunun kahramanı Prens Dastan için.

1989 yılında ilk Pers Prensi oyunu satışa çıktığı zaman oyunu bilenler çok değildi. Ne var ki ilgiyle karşılanan ve yıllar içinde farklı maceraları da yapılan oyun giderek kendi alanında bir mite dönüştü. Pers Prensi ne zaman filme çekilir diye beklenirken, filmin afişi Bir Alışverişkoliğin İtirafları filmindeki bir sahnede arka planda dikkatli gözlerden kaçmadı.

Film Pers İmparatorluğu'nun en güçlü dönemlerinden birini yaşadığı 6. yüzyılda Kral Şaraman'ın pazar yerinde gezerken, küçük bir çocuğun cesaretine ve becerilerine tanık olmasıyla başlıyor. Dastan adındaki bu çocuğu evlat edinen kral onu diğer iki oğlundan ayırmıyor. Ancak asil bir kandan gelmeyen bu oğlun, tahtın varisi olamayacağından yalnızca iyi bir yardımcı olacağı düşünülüyor.

Yıllar içinde Prens Dastan büyüyor ve Pers ordusunun en cesur komutanlarından biri haline geliyor. Kralın katılmadığı bir sefer sırasında kutsal Alamut Kalesi'nin sınırlarına dayanan ordu kralın kardeşi Nizam'ın gösterdiği kanıtlar üzerine yasak olmasına karşın kaleye saldırma kararı veriyor. Bu kararı almak üç prensin en büyüğü olan Prens Tus'a kalıyor ve Tus Dastan'ın karşı çıkmasına karşın saldırı emrini veriyor.

Dastan kaleye yapılacak çıkarma sırasında iki tarafında az zarar görmesi için ayrı bir yol deneyerek başarılı oluyor. Alamut'un güzelliği diller destan prensesi Tamina (Gemma Arterton) ise kalesindeki korunması gereken kutsal emaneti düşünmekte. Kaderin bir cilvesi; kutsal emanet Dastan'ın eline geçiyor. Artık dünyanın kaderi Dastan’ın ellerinde...

Pers Prensi: Zamanın Kumları, alışık olduğumuz Pers Prensi oyununun iyi bir sinema versiyonu. Yani Dastan yine yükseklerden atlıyor, düşmanlarla dövüşüyor, kılıçlarını kullanıyor, giderek zorlaşan görevleri yerine getiriyor.

Jake Gyllenhaal Dastan rolüyle yeni bir aksiyon yıldızı olabileceğinin haberini veriyor. Zaten Gyllenhaal kardeşlerin hem bağımsız filmlerde, hem de yüksek bütçeli filmlerde nasıl başarılı oldukları bilinen bir gerçek. Titanların Savaşı filminde güzelliği ile dikkat çeken Gemma Arterton ise yine güzelliğini konuşturuyor. İlerleyen zamanda Arterton'a dikkat etmek lazım, zira son dönemin iki yüksek bütçeli filminde kahramanların kalbini çalan isim oldu.

Yardımcı roldeki Ben Kingsley ise, oyunculuk namına fazla bir şey vermiyor. Filmde adı geçmesine karşın usta aktör kendisini karakterin içine girmek için zorlamamış. Öte yandan Şeyh Amar rolündeki Alfred Molina yine muhteşem. Kısa ama hoş bir rolle kendisinin hayranlarını düş kırıklığına uğratmıyor.

Filmin seyrinin hoş gelmesi, aksiyon düzeyinin yeterli ölçüde olmasında ise, hiç şüphesiz yönetmen Mike Newell ile yapımcı Jerry Bruckheimer'in büyük payı var.

Pers Prensi'nde her şeyin mükemmel olduğunu söylemek mümkün mü peki? Tabii ki hayır. Kimi tarihi hataların dışında filmin bir noktasından sonra kendinizi klasik bir Disney macerası izliyor durumunda buluyorsunuz. Özellikle son bölümler Büyük Hazine 2: Sırlar Kitabı'nın farklı bir versiyonu gibi geliyor.

Bir de Hollywood senaristleri kendilerine son dönemde çekici gelmeye başlayan Haşhaşiler hakkında biraz daha bilgi sahibi olurlarsa, çok iyi olacak. İngilizce suikast kelimesi olan "assasin"in kökeni olarak gördükleri Haşhaşiler (İngilizcesi Hassasin) giderek gerçeklikten uzak bir suikast şebekesine dönüştürülüyor.

Pers Prensi'nin hayranıysanız, macera filmlerini seviyorsanız ya da keyifli bir zaman geçirmek istiyorsanız, Pers Prensi'ni izlerken kesinlikle sıkılmazsınız.

Online dergiler Online dergiler