Barış Özel Sayısı | Yunuscan Ebici

Kelimeler edilgendir, nesnedir, iradeleri yoktur özgürce hareket etmek için. Her zaman emrine amadedir başkalarının. Bu yüzdendir onların hoyratça kullanılıp tahrif edilmesi. Bu yüzdendir gerçekleri saptırmak için onların titizce seçilmesi.
Az da olsa imkân tanınsaydı eğer duyabilirdik tarihin en isyankâr çığlıklarını ya da görebilirdik insanlığı derin sessizliğe boğan destansı direnişi. Bir imkân tanınsaydı hangi kelime kahramanı olurdu senaryomuzun? Namus, adalet, hak, hukuk… Yok yok, bunların hiçbiri değil. Bence ‘barış’ olurdu en şanlı direnişçi. Kendini kullanan çıkarcıların boğazına tıkardı sözcükleri öncelikle.
Sonra ben derdi barış, ben bir direnişim savaşa, kanla kazanana, savaş yalanlarıyla aileleri, çocukları, gençleri, sevdaları, hayalleri kurban edenlere karşı. Ben bir vazgeçişim güç, iktidar, servet sahibi olmaktan. Ben bir yüzleşmeyim gerçeklerle, farklılıklarla ve ötekiyle. Ben bir umudum analar, babalar, çocuklar, sevgililer, halklar ve dünya için. Ama ben asla oyuncağınız değilim sizin çıkarlarınızın, planlarınızın ve masumane görünen sinsi politikalarınızın. Sonra insanlık tarihini işaret ederdi tüm insanlara. Siz derdi, siz kendi cennetinizi cehennem, kendi barışınızı savaşa dönüştürenlersiniz. Beni hırslarınızın, çıkarlarınızın, iktidarınızın kutsal görünümü olan vatan, bayrak, devlet, din için kurban etmeyin. Ve unutmayın ki benim kurban olduğum yerde asıl kurban sizsiniz!
Yunuscan Ebici
Bu yazara ait diğer yazılar
- Barış Özel Dosyası | Ahmet Derya
- Barış Özel Dosyası | Ahmet Nalbantoğlu
- Barış Özel Dosyası | Alper Tanrıverdi
- Barış Özel Dosyası | Ayça Ece Zarifoğlu
- Barış Özel Dosyası | Ayçe Ertekin
- Barış Özel Dosyası | Burak Demiryakan
- Barış Özel Dosyası | Hilal Cirit
- Barış Özel Dosyası | Kerem Sivrikaya
- Barış Özel Dosyası | Yunus Tanışman
- Barış Özel Dosyası